çocuk takım elbise etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuk takım elbise etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2015 Salı

BİLİNÇLİ TÜKETİCİ MİYİZ............ah markalar..............

              Bilinçli tüketici neyi ne kadara ve niçin aldığını ve neden aldığı, ayrıca neden aldığı  yeri tercih ettiğini bilen biridir.
              Bu sebeple bilinçli tüketici önce kendi ekonomisini daha sonra esnafını daha sonra da toplumun çıkarını gözeterek hareket edendir.Mesela AVM leri ve markaları ele alalım. Bir insan düşünemez mi şu an Türkiye de perakende satış yapan markaların çoğunun üretim yeri  Çin, malezya, Tayvan gibi ülkelerdir. Markaların gözü para hırsı bürümüş, Türkiye halklarına satış yaparak kazandığı parayı ve yatırımı sırf bir kaç dolar fazla kazanmak için bu saydığım ülkelere fabrika kurup Türkiye halklarından kazandığı parayı çin ve diğer milletlere iş kapısı yapıyor. Asıl ihanet budur; madem bu insandan parayı kazanıyorsan burada fabrikanı kuracaksın ve buranın insanı çalışacak ve iş aş sahibi olacak değil mi?
               Ama tüketicilerin buna tepki olarak boykot yapması lazım bak bakalım o zaman yapabiliyorlar mı?. isimleri de gizli saklı da değil Lcw waikiki den tutun Lescon a kadar çoğu marka böyle.Bakın bir Lcw nin montunun üretim yeri etiketini okuyun çin malını satıyor...ama çoğu öyle dedim ya bunların farkında olmak ve tepki koymak için bilinçli tüketici olmak lazım.....

22 Kasım 2014 Cumartesi

BU SENE RANDOM YIKAMALI KOTLAR ÇOK MODDA

                              Evet bu sene bayanlarda jeans olarak random yada kar yıkama bazı üreticilerin ise havlu yıkama dedikleri yıkamada renklendirilen pantolon modellerin çok revaçta olduğu bir gerçek. Kışın soğuk günlerini yaşadığımız bu günlerde hala bilek pantolon tercih edilmesi şaşırtıcı olsa da botlarla iyi bir uyum sağlayacağı da su götürmez bir gerçektir. kilolu bayanların tercihi bu tarz pantolonlarda her zaman kül rengi dediğimiz fümeye yakın bir renk  olması  zarif gösteriyor olmasıdır. Kabanlarda ise bu sene hem kaşe hemde kaşeye yakın kumaşlarda bol dediğimiz salaş bir şapkaya sahip etnik renklerden oluşan kabanlardır. Desenler farklı ve bazen bol ve kalın çizgiler popüler tarzlardır. Alt olarak kesinlikle tercih triko tarzı ve bol şekilli taytlar seçilmelidir......

12 Ekim 2014 Pazar

MAĞAZA DA KONUM................

                       Bir kere daha anladım ki mağaza açarken en önemli olayın "yer" olması kesinlikle köşede  kuytuda değil; daha fazla kira verin ama en işlek yerde olsun. Tespitlerimle sabittir. Bir örnek vermek istiyorum geçen sene bir arkadaşım benim olduğum cadde de kırtasiye için yer baktığını söylüyordu. çok bekledi ama caddenin en işlek yerinde bir yer kiraladı. Kırtasiyesini açtı o arada cadde de iki kırtasiye vardı ve düzenleri ile müşterileri oturmuştu onların. bu ise yeni olmasına rağmen ikisini de ikiye katladı. neden çünkü yeri güzeldi yol üstü kalabalığın olduğu bir yerdi. Gözlemlemek için uğradığımda tıklım tıklımdı eski ve yılların diğer kırtasiye lerine baktığımda sadece birer  müşterileri vardı ama onun ki tıklım tıklımdı. işte mağazanın konumunun farkı budur. iş yapılmayacak bir yer olduğunda istediğin kadar ucuz kira olsun fayda vermez.....

16 Temmuz 2014 Çarşamba

İŞ TAKİBİ

                            Eğer düzgün bir ciro yapılmak isteniliyorsa ki amaç zaten odur hiç bir zaman yılmamak üşenmemek ve takibi bırakmamak gerek. İş takibi dediğim olay ayda bir ürün almak yerine haftalık ama azar azar almak lazım. çünkü bakıyorsun yeni bir ürün trend olmuş ve sen onu zamanında bulundurman gerek yoksa herkes giydikten sonra getirildiğinde çok da anlam ifade etmiyor ayrıca müşterinin gözünde takip edilmesi ve sürekli uğranılması gereken bir mağaza olarak yer edinemezsiniz. Her ne kadar bu bildiğim püf noktaları kendim her zaman uygulayamaz sam da kesinlikle uyulması zaruri olan durumlardır. 

7 Mayıs 2014 Çarşamba

ERGEN MÜŞTERİLER

                                   Başlıktan da anlaşılacağı gibi aklımda kalan ve tuhaf davranan bazı ergen müşterilerimizin davranışlarından bahsedeceğim. mesela  ergen kız; annesi ile geldiğinde ürün alma ihtimali düşüktür neden? derseniz çünkü çatışmacı bir tavır sergiliyorlar ergenler. Ve sonunda anneleri ile kavga ederek çıkıyorlar, bu durumu daha gerçekleşmeden hemen daha olayın başında tahmin edebiliyorsunuz çünkü ergen erkeklerde de bu durum mevcuttur agresif davranıyorlar. Reyonlara bakarken; ürünlere bakışı eline alıp inceleyişi dahi iticidir. Yani ürüne bakarken alıp fırlatıyormuş gibi bakıyor. Hele hele yanında birde kız arkadaşı varsa;  gör o zaman kızın nasıl davrandığını. Birisi ona bir ürünü gösterip güzel olduğunu söylediğinde  beğenmediği ürünü ağkkkkk diye ses çıkararak anlatır.  mesela yardımcı olmak adına ürün gösterdiğinizde "onu ben mi giyeceğim?" diye sanki hakaret ediyormuşsunuz gibi gelir ona.
                                   Tabii ki çok efendi ergen kızlara ve erkeklere de denk geliyorsunuz ama genelleme de az bir oranda dırlar. Onları tenzih ederek anlatıyorum. ürün fiyatlarını duyduklarında kimilerinden "ohaa" kimilerinden "çüüşş"  lafını duyabilirsiniz. Bunu genelde anne veya babaları ile beraber geldiklerinde yapıyorlar burada bu tarz konuşanlara hep aynı cevabı vermişimdir. ""sen evde büyüklerine, anne ve babana böyle mi hitap ediyorsun?"".
                                   Bunların yanında birde çok kapalı bir şekilde giyinmiş olarak gelip kabini kullanmak için izin isteyip dışarı çıktığında apayrı ve çok mini ve açık elbiselerle çıkana,bazende tam tersine denk gelirsiniz. Anlaşılacağı gibi en sevilmeyen müşteri profilidir ergenler.
NOT: Ergenlerin davranışlarına örnek olarak yukarıdaki fotoğrafı koydum verdiği pozdan ergen olduğunu anlarsınız. Fotoğraftaki dünyaca ünlü bir sanatçı (Justın Bıeber). Ama ergen işteeeeee.......

28 Mart 2014 Cuma

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 3

          Biraz uzun bir ara verdik galiba. Ama olsun siz beni bağışlarsınız bende kabul ederim olur biter değil mi ? :))))).  önceki yazımızdan devam edersek müşterinin ses çıkaramamasından yani sizi kaideye almamasından bahsetmiştik. Ama karıştırmamanız gereken bir nokta da müşteri eğer Türkçe bilmiyor ise yani turist ise onun bu davranışı normal kabul edilebilir; çünkü bir kaç kez denk geldim. Siz iletişim için bayağı uğraştıktan sonra Türkçe bilmediğini belirten bir kelime kullanır ve buda içinizi rahatlatır. :))))))). sizde yakasını bırakırsınız.  tüm bunların yanında; fazla indirim yapmanız için samimi davranan müşterilerde çıkıyor tabi ki. Ama tavsiyem her ne kadar ben beceremezsem de ticareti; dostluklarla, akrabalıklarla, aşklarla ve arkadaşlıklarla kesinlikle karıştırmamak gerekir.

12 Mart 2014 Çarşamba

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 2

           Bazı müşteriler var ki insanı dinden imandan çıkarır.:) çok mu sert oldu? Mesela müşteri içeri girer sen her zaman ki güler yüzlü halinle karşılıyorsun "hoş geldiniz" diyorsun. çıt yok seni sanki hiç duymamış veya san ki sen onunla konuşmuyorsun gibi davranır. ya da sen yoksun gibi davranır. Tabii bu arada gezmesine ve reyonlar arası turuna devam ediyor sizde takipte siniz. neyse diyorsun sineye çekip bir daha iletişime geçmeye çalışıyorsun ve "nasıl yardımcı olabilirim" diye bir daha girişimde bulunuyorsun. ama sanki duvarla konuşuyorsun sana bakmıyor bile. işte çalışanların nefret ettikleri benim ise başıma geldiği halde hemde bir kaç defa çok komik bulduğum ve o andan itibaren gülmeye başladığım bir olaydır. :))))))))))). ve bu sık sık rastlanan bir durumdur. Artık bunu o müşterinin kendini beğenmişliğine mi bağlarsınız veya görgüsüzlüğüne mi bağlarsınız sonradan görmeliğine mi bağlarsınız o karar sizin. Ama bilin böyle müşterileriniz olacaktır. :)

27 Şubat 2014 Perşembe

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI

               Bu işte her tür karakter ve yapıda insana denk gelirsiniz. Bazen bayan müşteri gelir eşinden azar işitmiş ya da sevgilisinden ayrılmış çok sinirlidir ve bu siniri bir yere çatarak boşaltacak ve bingoooo  piyango size vuruyor. siz her ne kadar  müşteridir haklıdır diye yaklaşıyorsunuz o ha bire üstünüze gelir. olmadık davranışlarda bulunur ve tüm hıncını sizden çıkarır zaten ona tahammül gösteremezseniz esnaflık yapamazsınız.  önemli olan en az hasarla olayı atlatmak :)))))))))))). Bunun dışında bazen kendini çok beğenmiş müşteri gelir. Size resmen sinek gözüyle bakar eğer biraz maddi olarak iyi ise aynı karakterdeki kişi vay halinize :)))))))))). Tabii istisna olarak erkek müşterilerden de bu tip çıkıyor ama genelikle bayanlarda daha yoğun görülüyor.  Tecrübeyle sabittir ki zengin müşteri daha çok pazarlıkçıdır. Ve tok pazarlıkçıdır. Kimisi gelir saatlerce dener sizi perişan eder bir teşekkür bile etmeden  çıkar anlıyorum bizim işimiz zaten o ama çok zahmet verip de hiç rahatsızlık duymayanlara insan sinirleniyor haliyle. gelip saatlerce duran şakalaşan insanlar da var tanımaktan memnun kaldığınız insanlar da oluyor. en azından her çeşit insan karakteri ile diyaloğunuz oluyor ve bu size tecrübe kazandırıyor.

22 Şubat 2014 Cumartesi

ELEMAN ÇALIŞTIRMA

           Giyim işinde en büyük ve neredeyse hiç bir zaman memnun kalmayacağınız konu eleman konusudur. Çünkü asla çözülemeyen bir sorundur. tabii evden ihtiyacınızı karşılayacak eleman varsa o ayrı.  Denilecek ki madem bu giyimin bu kadar problemi varsa insanlar niye bu işi yapıyor ve nasıl para kazanıyor işte bu iş tamamen  sabır ve yönetebilme kabiliyetinden kaynaklanıyor. Asla ve asla tam istediğiniz gibi bir elemana denk gelmeyeceksiniz; eğer birden fazla eleman çalıştırmanız gerekirse iyi birini denk getirirsiniz bu sefer yanındakilerle anlaşamaz.  Tam istediğimi buldum dersiniz pat diye bir bahane ile çıkıyor. uzun soluklu bir çalışana denk gelmezsiniz. Şartlarınız ne kadar mütevazi olursa olsun uzun süre çalışana denk gelmezsiniz. ya sıkılır ya da arkadaşlarının gazına gelir gider. İlk başlarda artık bu uzun soluklu çalışacak dediğimiz veya öyle düşündüğümüz kişiler çıkınca psikolojim bozuluyordu ama zamanla alıştım. Yani bu iyileşmeyen bir yaradır. Tam istediğiniz sayı ve kalitede eleman ayarlarsınız iş çok düşer işler yoğun olur bu sefer eleman bulamazsınız. Bu kısır döngü bir türlü bitmez. Biraz karamsar bir ruh hali ile anlattım galiba çünkü çok çektim :). Piyasaya göre iyi de maaş verip çok ta sıkmıyordum. Ama hep böyle işte.

17 Şubat 2014 Pazartesi

MAĞAZADA İADE veya DEĞİŞİM

               Sürekli başınızı ağrıtan bir durumdur(benim şahsen mağazacılığın en nefret ettiğim durumudur). insanlar sizden bir ürün alır ve bakarsın başka bir mağaza da başka bir ürün görüp bu sefer senden aldığını geri vermek istediği için sana gelir. Bir saat içinde geri gelirse müşteri eğer, iadesinde çok  itiraz etmem ama üstünden gün geçtiyse kesinlikle iade almıyorum. Hatta mağazanın kasa bölümünün müşteri tarafından görülen bir duvarına" satılan ürün iade alınmaz" diye bir yazı yazdım. Büyük mağazalarda yani markalar sorunsuz iade alıyorlar bu da küçük esnaf için kötü. Bir müşteri için kötü bir örnek teşkil ettiği için aynısını senden de bekliyor.   iyi niyetli müşterinin yanında kötü niyetliler de var ve çoğuda öyle. Kötü niyetli hangisi mesela? bir ürünü alıp giydikten sonra ya ütüleyip yada yıkayıp ütüleyip geri getirir. ya da değiştirir. birde özel bir gün için bir ürün alıp o gün için yani düğün veya sünnet gibi giyip bir kaç saat sonra onu değişime getirir ama yerine aynı ürün grubundan almaz bu sefer normal günlük giyebileceği bir ürün ile değiştirir. Giydiğini söylediğinizde yeminler sıraya dizilir ve siz idaanız dan pişman olursunuz. Ama bu sorunun önüne geçilemiyor maalesef.  

1 Şubat 2014 Cumartesi

MARKA BAYİLİĞİ

               Markaların çalışma sistemlerinden biraz bahsedelim; öncelikle marka veya şahıs firma herkesin amacı para kazanmaktır. Yani bayiliğe daha çok önem veren markalar aslında parayı bayilerinden kazanıyorlar. Bazı markalar bayiilik vermeyip kendi şubelerini kendileri açıp bayiilik vermiyorlar. Ama çoğu bayiilik veriyor bu bayiliklerin çeşitleri var. Ana bayii, korner bayii vs. vs. gibi isimler adı altında farklı çalışma sistemleri olan bayilikler vardır. Örnek vermek gerekirse ana bayilik alındığında sadece o markanın ürünlerini satabilirsiniz. başka hiç bir firmaya ait ürün bulunduramaz sınız. Kar marjı diğer bayiliklere göre biraz daha iyidir. Ama bundaki sıkıntı yanında başka ürün satamıyorsunuz; korner bayilikte öyle değil korner(kornır) bayiliğini aldığınız firmanın ürünlerini ve o firma da olmayan ürünleri başka bir firmadan bulundurabilirsiniz hatta olan ürünleri de çaktırmadan bulundurabilirsiniz çok fazla üstünde durmuyorlar. Kornır bayiliğin kar marjı ana bayilikten biraz daha düşüktür. Mesela 29,99 etiketli bir ürünü kornır bayii olsanız marka bu ürünü 17 liradan ana bayii olsanız 15 liradan size toptan satışını yapar ama o ürünü müşteri etiket fiyatına almıyor indirim istiyor yani siz muhtemelen o ürünü 25 liradan satacaksınız. Anlayacağınız kornır olsanız o üründen 8 lira  ana bayii olsanız 10 lira kazanacaksınız. Tabii ki ben burada olayı anlaşılması için basit bir dille  anlattım normalde oransal olarak telaffuz ediliyor bu kar marjları(1.80,1,50) gibi.

29 Ocak 2014 Çarşamba

KURULUŞ HİKAYEMİZ 4

              Şuan 2014 yılının ocak ayının son iki günündeyiz ve 3 ay sora birleştirilmiş mağazamızın ikinci yılını dolduracağız. 2013 senesi bizim için bereketli bir yıl olarak geçti. Ancak 2014 ten o kadar umutlu değilim niye bilmiyorum. Mağazamız iki dükkandan oluştuğu için doğal olarak iki kapısı mevcut. Kışın en soğuk iki ayında bir kapıyı kapatıp tek kapı ile idare ediyoruz. Yaptığımız ciroları her ay ve yıl sonunda detaylı olarak incelerim istisnalar dışında her yılın bir ayın cirosu bir önceki yılın aynı ayının cirosunu %10 artarak geçer. Buda her yıl % 10 büyüdüğümüzü gösterir. Eğer düzenli kayıt tutulursa gelişiminizi takip edip ona göre hareket edebilirsiniz. Bu arada iş yerimizin nakliye sorununu gidermek için 2011 yılının sonlarında opel Corsa 2006 model bir araba dahil ettik. Size küçük bir araç olarak gelebilir ama İstanbul trafiğinde gerçekten işinizi en iyi gören ve koltuklarda hesap edildiğinde çok mal alan bir araçtır. Niye araç lazım çünkü her haftanın neredeyse iki günü piyasa dan ürün alınıyordu buda 40 liradan hafta da 80 lira ediyordu nakliye araçlarının tutarı. Bir sonraki yazımda markaların çalışma sistemlerini ve bayiilik şartlarını ele alacağım.

26 Ocak 2014 Pazar

KURULUŞ HİKAYEMİZ 2

                Devam edersek; PİNOKYO ismi ile yaklaşık 2,5 yıl çalıştıktan sonra 2011 yılının ortalarında mağazamızın dış giydirmesini ve tabelasını yaptırdım. Bu arada yakında çocuktan çıkacağımı ve yetişkin giyime girmek istediğimi de düşünerek mağazanın ismini yetişkine de hitap eden ve daha önceki ortağımın kullandığı ismi yani JUJİ ismini tabelaya koydum ve mağazamızın ismi JUJİ oldu.Tabii giydirmeyi şık ahşap desenli ve ışıklı kabartma harf olarak yaptırdım. Normalde pahalıdır ama malzemeyi üreticiden alıp işçilik ücretini verdim yani bana 3500 'e mal oldu normalde bir kaç firmadan fiyat aldığımda en ucuz fiyat 5500 dü. çocuk giyimi neden bıraktığımı anlatayım; ilk başlarda cadde de tek çocuk mağazasıydım yapılan ciro dükkanın kendisine ,büyüklüğüne, yüksekliğine, konumuna göre iyiydi ama daha sonra caddenin giriş kısmına biraz uzak ama gene de etkileyen bir AVM (alışveriş merkezi) açıldı haliyle işlerimizi az da olsa etkiledi. Bu da yetmedi bir yıl sonra caddemizin hemen üst tarafına mağazama 200 metre uzaklıkta başka ve büyük bir AVM daha açıldı ve %80 çocuk markaları barındırıyordu. Haliyle işimizi etkiledi. Zarar etmedik o dönemlerde ama kazanamadık AVM lerden sonra. Bende markaların satmadığı gruplara yönelmiştim mesela çocuk abiye, çocuk klasik ve spor takım elbise, kumaş pantolon, sünnet takımları,klasik gömlek ve benzeri ürünlere yönelmiştim. Bunun yanında resmi bayramlardan önce okulları gezip 23 nisan gibi bayramlarda bir sınıfın etkinliğinin kıyafetlerini temin ediyordum.

23 Ocak 2014 Perşembe

MAĞAZADA HIRSIZLIK

        Güvenlik mağazanın vazgeçilmezlerindendir. Mağazalarda hırsızlık çok fazla oluyor çoğu zaman farkına bile varılmaz sebebi bir güvenlik programı olmadığı zaman durum vahim olur ama fark edilmez. Çünkü bazen öyle insanlar hırsızlık yapar ki görünce gördüğün halde inanamazsınız. Bakıyorsunuz; kapalı,tesettürlü neredeyse elli yaşlarında olgun bir insan ama çok basit bir ürün çalabiliyor. tecrübeyle sabittir. İş yerinde caydırıcı bir güvenlik sistemi olması lazım. Kamera sistemi aslında çok işlevsel değildir ama caydırıcıdır.Tabii o sistem olduğunda mağazanın giriş bölümlerinde bu mağazanın kamera sistemi ile korunduğuna dair bir kaç yazı olması lazım. Maliyetli olsa da en mantıklısı çipli sistemdir. kamera sistemi yaklaşık bin beş yüz(1500) lira civarına mal edilebilir [kayıt cihazı,dört kamera ve işçilikle beraber]. Ama kameraya rağmen hırsızlık oluyor. Görsen dahi kaydı polise ver, şikayetçi ol ondan sonra bekle bir sürü formalite. Ama çipli sistem hemen sonuç verir orta boy bir mağaza için beş bin(5000) lira civarında maliyet çıkar ama ürün kapıdan çıkarken hemen öter ve sonuç verir. Aslında mantıksal olarak düşünüldüğünde her ay iki ürün çalınsa ki o kadar oluyor yirmi beş(25) liradan ayda elli(50) lira yapıyor bu en az olanıdır. Aylık 50 liradan yıllık 600 lira yapar. Varın gerisini siz düşünün

18 Ocak 2014 Cumartesi

İNDİRİM

                     Bazı şeyleri insan çok geç kabulleniyor veya geç anlıyor. demek istediğim şu; genel de bir sezon bitince o sezona ait ürünler kolilenip depoya kaldırılır. Mesela kışlık veye yazlık sezona ait ürünler sezon bitimine yakın toplanır. Ama bunun yerine zamanında gerekirse %50 indirim yapılarak elden çıkarılıp o sezona ait ürünlerin elden çıkarılıp temizlenmesi en mantıklısı olur buradaki mantık şudur hem eski sezona ait ürün elde kalmaz hemde bir ürünü koliye koyup altı ay bekletip tekrar çıkarmaktan sa zararına da olsa sezon sonunda elden çıkarılması ve o parayla yeni sezona ait ürün alınması daha uygun ve daha mantıklı olur.Tabii ben bunu biraz geç algıladım daha doğrusu alışımın altına ürün satmayı çok geç yani 6 yıl geçtikten sonra anlayıp kabullendim.

6 Ocak 2014 Pazartesi

ÇOCUK GİYİMİNDE BEBE BÖLÜMÜ ÇOK ÖNEMLİ

                        Başlıkta yazdığım gibi eğer çocuk giyim yapılacaksa onun en önemli bölümü bebe dir. Çocukta kalite olması avantajdır. Ama bebe bölümünde kalite çok önemli değildir. çünkü bir bebek bir giysiyi en fazla 3 ay giyer onun için çok kaliteli olmasına gerek yoktur.Ama her kalite grubundan da bulundurmak gerekir.  Bu bahsettiğim bebe grubunun yaş ortalaması 6-18 aylıkta kilerdir. Bebe satılırken sadece kıyafet olmaz kıyafetin  yanında; taşıma seti,kutulu zıbın takımı, mevlütlük, ana kucağı,emzik, hamile anneler için emzirme ve hamilelik çamaşırları vs vs. gibi yan dalları vardır. Çocuk giyimi 0-14 yaş arası bulundurulmalı ama en çok bebeye ağırlık verilmeli. Bebe hariç diğer yaş gruplarda çok da ucuz ve kalitesiz ürünlere girilmemeli çünkü ucuz almak isteyen zaten pazarlardan alıyor. bu önemli bir detaydır. çocukta sezonu takip edilmeli; sünnet, takım elbise ve kız grubu için abiye gruplarına girilmeli. Abiyelerde(düğün kıyafeti) en güzel ve en kaliteli ürünler bulundurulmalı fiyat bu grupta önemli değildir.10-14 yaş erkek çocukları için şekilli pantolonlar aynı yetişkin gençlerdeki gibi olmalı. Bunun yanında eğer mağaza uygun ise bebe ve çamaşır bir arada bulundurulur. bay, bayan ve çocuk iç çamaşırı, eşofman alt ve takımları bay ,bayan ve çocuk pijamaları bulundurmak avantajdır.bir nevi bebe ve çamaşır mağazası olur.