bebe giyim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bebe giyim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2014 Cuma

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 3

          Biraz uzun bir ara verdik galiba. Ama olsun siz beni bağışlarsınız bende kabul ederim olur biter değil mi ? :))))).  önceki yazımızdan devam edersek müşterinin ses çıkaramamasından yani sizi kaideye almamasından bahsetmiştik. Ama karıştırmamanız gereken bir nokta da müşteri eğer Türkçe bilmiyor ise yani turist ise onun bu davranışı normal kabul edilebilir; çünkü bir kaç kez denk geldim. Siz iletişim için bayağı uğraştıktan sonra Türkçe bilmediğini belirten bir kelime kullanır ve buda içinizi rahatlatır. :))))))). sizde yakasını bırakırsınız.  tüm bunların yanında; fazla indirim yapmanız için samimi davranan müşterilerde çıkıyor tabi ki. Ama tavsiyem her ne kadar ben beceremezsem de ticareti; dostluklarla, akrabalıklarla, aşklarla ve arkadaşlıklarla kesinlikle karıştırmamak gerekir.

12 Mart 2014 Çarşamba

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 2

           Bazı müşteriler var ki insanı dinden imandan çıkarır.:) çok mu sert oldu? Mesela müşteri içeri girer sen her zaman ki güler yüzlü halinle karşılıyorsun "hoş geldiniz" diyorsun. çıt yok seni sanki hiç duymamış veya san ki sen onunla konuşmuyorsun gibi davranır. ya da sen yoksun gibi davranır. Tabii bu arada gezmesine ve reyonlar arası turuna devam ediyor sizde takipte siniz. neyse diyorsun sineye çekip bir daha iletişime geçmeye çalışıyorsun ve "nasıl yardımcı olabilirim" diye bir daha girişimde bulunuyorsun. ama sanki duvarla konuşuyorsun sana bakmıyor bile. işte çalışanların nefret ettikleri benim ise başıma geldiği halde hemde bir kaç defa çok komik bulduğum ve o andan itibaren gülmeye başladığım bir olaydır. :))))))))))). ve bu sık sık rastlanan bir durumdur. Artık bunu o müşterinin kendini beğenmişliğine mi bağlarsınız veya görgüsüzlüğüne mi bağlarsınız sonradan görmeliğine mi bağlarsınız o karar sizin. Ama bilin böyle müşterileriniz olacaktır. :)

27 Şubat 2014 Perşembe

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI

               Bu işte her tür karakter ve yapıda insana denk gelirsiniz. Bazen bayan müşteri gelir eşinden azar işitmiş ya da sevgilisinden ayrılmış çok sinirlidir ve bu siniri bir yere çatarak boşaltacak ve bingoooo  piyango size vuruyor. siz her ne kadar  müşteridir haklıdır diye yaklaşıyorsunuz o ha bire üstünüze gelir. olmadık davranışlarda bulunur ve tüm hıncını sizden çıkarır zaten ona tahammül gösteremezseniz esnaflık yapamazsınız.  önemli olan en az hasarla olayı atlatmak :)))))))))))). Bunun dışında bazen kendini çok beğenmiş müşteri gelir. Size resmen sinek gözüyle bakar eğer biraz maddi olarak iyi ise aynı karakterdeki kişi vay halinize :)))))))))). Tabii istisna olarak erkek müşterilerden de bu tip çıkıyor ama genelikle bayanlarda daha yoğun görülüyor.  Tecrübeyle sabittir ki zengin müşteri daha çok pazarlıkçıdır. Ve tok pazarlıkçıdır. Kimisi gelir saatlerce dener sizi perişan eder bir teşekkür bile etmeden  çıkar anlıyorum bizim işimiz zaten o ama çok zahmet verip de hiç rahatsızlık duymayanlara insan sinirleniyor haliyle. gelip saatlerce duran şakalaşan insanlar da var tanımaktan memnun kaldığınız insanlar da oluyor. en azından her çeşit insan karakteri ile diyaloğunuz oluyor ve bu size tecrübe kazandırıyor.

22 Şubat 2014 Cumartesi

ELEMAN ÇALIŞTIRMA

           Giyim işinde en büyük ve neredeyse hiç bir zaman memnun kalmayacağınız konu eleman konusudur. Çünkü asla çözülemeyen bir sorundur. tabii evden ihtiyacınızı karşılayacak eleman varsa o ayrı.  Denilecek ki madem bu giyimin bu kadar problemi varsa insanlar niye bu işi yapıyor ve nasıl para kazanıyor işte bu iş tamamen  sabır ve yönetebilme kabiliyetinden kaynaklanıyor. Asla ve asla tam istediğiniz gibi bir elemana denk gelmeyeceksiniz; eğer birden fazla eleman çalıştırmanız gerekirse iyi birini denk getirirsiniz bu sefer yanındakilerle anlaşamaz.  Tam istediğimi buldum dersiniz pat diye bir bahane ile çıkıyor. uzun soluklu bir çalışana denk gelmezsiniz. Şartlarınız ne kadar mütevazi olursa olsun uzun süre çalışana denk gelmezsiniz. ya sıkılır ya da arkadaşlarının gazına gelir gider. İlk başlarda artık bu uzun soluklu çalışacak dediğimiz veya öyle düşündüğümüz kişiler çıkınca psikolojim bozuluyordu ama zamanla alıştım. Yani bu iyileşmeyen bir yaradır. Tam istediğiniz sayı ve kalitede eleman ayarlarsınız iş çok düşer işler yoğun olur bu sefer eleman bulamazsınız. Bu kısır döngü bir türlü bitmez. Biraz karamsar bir ruh hali ile anlattım galiba çünkü çok çektim :). Piyasaya göre iyi de maaş verip çok ta sıkmıyordum. Ama hep böyle işte.

13 Şubat 2014 Perşembe

GİYİMDE REKLAM VEYA TANITIM

          Giyimde reklam yerel ve internet ortamında olması lazım yerel bazda dediğimiz olay; cadde mağazası ise arada  bir  indirim sezonlarında indirim ürünlerinin ve fiyatlarının üstünde olduğu  broşürlerin caddenin kalabalık bir yerinde halka dağıtılması. caddenin girişinde mağazanızın nerede olduğu ve ismini gösteren bir tabelanın olması avantajdır. bunun dışında arabaların geçiş yolunun üstündeki bir binanın duvarında sizin reklamnızın olması büyük bir avantajdır. internet ortamında mağazanızın adıyla bir sayfanın olması ve ürünlerinizi orada teşhir etmeniz faydalıdır ben yeni yeni yapmaya başlıyorum bunu. Bunun dışında sosyal ağları kullanabilirsiniz hatta bir site dahi açıp bu site üzerinden veya facebook hesabı üzerinden satış dahi yapabilirsiniz. Bunu çok güzel ve düzenli bir şekilde yapanlar var ve ben hala bu konu üzerinde düşünüyorum ve niye yapmıyorum diye de yeriniyorum :). http://giyimmagaza.blogspo
t.com.tr/

8 Şubat 2014 Cumartesi

MARKALARIN ÇALIŞMA SİSTEMLERİ 2

            Markaların çalışma sistemleri ile alakalı kendim yaşadığım deneyim üzerinden örnek vererek bir önceki yazımızda dile getirdik. Aslında çoğu markaların çalışma sistemleri hemen hemen aynıdır. Tabi bunun yanında bayilikten önce şart olarak teminat isteyen, sizin üzerinizde kayıtlı bir emlağın ipotekini isteyen markalar da çoktur. ben kendi alanım olan giyim ile alakalı bir markanın çocuk giyimi(Bücürük)  olan bir markanın çalışma sistemini gördüğüm için anlattım. Markanın  bir süre bayiisi olarak çalıştıktan sonra bayilikten çıktım ve sonra kendi yoluma devam ettim.Bu markanın bana faydası yeni açıldığım için kısa sürede tanınmama sebep oldu avantajım oydu. Ama bazı markalar var ki bırakırsan iş yapamazsın atıyorum bir spor ayakkabı markasının bayisi oldunuz örneğin Lescon bayisi oldunuz ve onun ürünlerini ayakkabılarını satıyorsunuz. insanlar siz marka sattığınız için size gelirler ama markayı bırakıp ismi cismi belli olmayan bir markanın ayakkabısını satarsanız kimse sizden alışveriş yapmaz en azından cironuz çok düşük olur. onun için bazı markaların bayiliği sayesinde varsınız. o zamanda markanın sayesinde varsınız bırakma şansınız yok giyimde bırakabilirsiniz ama spor mağazası işletirseniz bırakma şansınız yok ancak başka markaya geçersiniz. Tabii her marka kolay bayilik vermez. Bayilik şartları olan markalar vardır. mesela bazıları bayilik bedeli para alırlar bir sefere mahsus hemde yüksek miktarda, her markanın farklı bayilik şartı vardır ama genelde ise şartları şunlardır. mağazanın büyüklüğünün belli bir büyüklükte olmasını şart koşarlar. Ana bayiliklerde kendileri gelip ürünü yerleştirip; reyonu ve dizaynı kendileri düzenlerler. Bahsettiğim spor markaları banka teminatı isterler yoksa yukarıda anlattığım gibi daire veya başka bir emlağın ipotekini alırlar. onuda size vadeli ürün verdikleri için eğer bir yanlış yaparsanız diye karşılığında onu koz olarak tutarlar.

5 Şubat 2014 Çarşamba

MARKALARIN İBNELİKLERİ

         Biraz argo bir başlık oldu ama hak etmiyorlar da değil :) .  Varsayalım ki kornır bayii siniz marka ile anlaşıp kar marjınız, çalışma şekli, ödemeler  ile alakalı mutabakata vardınız. Geriye sezonunda mal almaya kaldı markaların hemen hepsinde ilk başladığınızda çok ilgilenip ve ilk ürün grubunu açılışa özel olması ve sizi cezbetmek için normal fiyattın yarısına verirler ne zaman ki normal sezona girdin o zaman çalışma şekillerini iyi kavramaya başlıyorsunuz. Mesela sezon başında davet ederler genelde bir kokteyl ile yeni sezonu tanıtırlar ve size davetiye gönderirler. herkes orada kendi mağazasının bütçe ve büyüklük durumuna gör sipariş geçer ve sezon başı fiyatlar tuzludur çünkü marka sizden para kazanıyordur. bir iki parti mal size satarlar buda ortalama bir mağaza için giyim olarak yaklaşık 15 20 bin lira demek  ve siz mal aldıktan sadece 20 gün sonra pat %30 indirim oldu derler buda size cazip gelecek daha önce aldığınız ürünü bu sefer %30 daha indirimli alıyorsunuz diye yükleniyorsunuz mala. Siz yükünüzü iyice aldıktan yaklaşık bir 20 gün sonra pat diye % 50 indirim oldu daha önce ilkin normal fiyata aldığınız ürünü bu sefer yarı fiyatına alabilirsiniz bu daha cazip gelecek. ve siz farkında olmadan mağazanızı olur olmaz ürünlerle tıka basa mal dolduruyorsunuz. ve son bomba sezon sonu bahanesi (daha sezon ortasındayken) depo temizleme, önceki sezon adı altında bu defa % 70 indirimle size yeni bir grup ürün daha satarlar yani zorla değil cazip geldiği için kendiniz alırsınız. çünkü örnek vermek gerekirse daha önce 10 lira aldığınız bir ürünü 3,33 liradan alacaksınız buda geçekten çok cazip. Tabii tüm bunları okurken ben sezon başında çok az mal alırım sonra şöyle böyle yaparım dediğinizi duyar gibiyim. Ama nafile ben aynısını yaptım onların uyanıklığına kendi uyanıklığımla cevap verdim yani sezon başında çok az formalite icabı mal aldım farklı gerekçeler öne sürdüm indirim olunca biraz daha tam indirim olunca yüklendim farkına varınca uyardılar       bu şekil çalışamayız dediler. devam ettim sezon başında en az bu kadar mal alman gerek dediler onu da bir şekilde atlattım gene biraz daha artırarak az mal aldım ama baktılar baş edemiyorlar kar marjımı değiştirdiler. Bende bayiliği bıraktım............

1 Şubat 2014 Cumartesi

MARKA BAYİLİĞİ

               Markaların çalışma sistemlerinden biraz bahsedelim; öncelikle marka veya şahıs firma herkesin amacı para kazanmaktır. Yani bayiliğe daha çok önem veren markalar aslında parayı bayilerinden kazanıyorlar. Bazı markalar bayiilik vermeyip kendi şubelerini kendileri açıp bayiilik vermiyorlar. Ama çoğu bayiilik veriyor bu bayiliklerin çeşitleri var. Ana bayii, korner bayii vs. vs. gibi isimler adı altında farklı çalışma sistemleri olan bayilikler vardır. Örnek vermek gerekirse ana bayilik alındığında sadece o markanın ürünlerini satabilirsiniz. başka hiç bir firmaya ait ürün bulunduramaz sınız. Kar marjı diğer bayiliklere göre biraz daha iyidir. Ama bundaki sıkıntı yanında başka ürün satamıyorsunuz; korner bayilikte öyle değil korner(kornır) bayiliğini aldığınız firmanın ürünlerini ve o firma da olmayan ürünleri başka bir firmadan bulundurabilirsiniz hatta olan ürünleri de çaktırmadan bulundurabilirsiniz çok fazla üstünde durmuyorlar. Kornır bayiliğin kar marjı ana bayilikten biraz daha düşüktür. Mesela 29,99 etiketli bir ürünü kornır bayii olsanız marka bu ürünü 17 liradan ana bayii olsanız 15 liradan size toptan satışını yapar ama o ürünü müşteri etiket fiyatına almıyor indirim istiyor yani siz muhtemelen o ürünü 25 liradan satacaksınız. Anlayacağınız kornır olsanız o üründen 8 lira  ana bayii olsanız 10 lira kazanacaksınız. Tabii ki ben burada olayı anlaşılması için basit bir dille  anlattım normalde oransal olarak telaffuz ediliyor bu kar marjları(1.80,1,50) gibi.

29 Ocak 2014 Çarşamba

KURULUŞ HİKAYEMİZ 4

              Şuan 2014 yılının ocak ayının son iki günündeyiz ve 3 ay sora birleştirilmiş mağazamızın ikinci yılını dolduracağız. 2013 senesi bizim için bereketli bir yıl olarak geçti. Ancak 2014 ten o kadar umutlu değilim niye bilmiyorum. Mağazamız iki dükkandan oluştuğu için doğal olarak iki kapısı mevcut. Kışın en soğuk iki ayında bir kapıyı kapatıp tek kapı ile idare ediyoruz. Yaptığımız ciroları her ay ve yıl sonunda detaylı olarak incelerim istisnalar dışında her yılın bir ayın cirosu bir önceki yılın aynı ayının cirosunu %10 artarak geçer. Buda her yıl % 10 büyüdüğümüzü gösterir. Eğer düzenli kayıt tutulursa gelişiminizi takip edip ona göre hareket edebilirsiniz. Bu arada iş yerimizin nakliye sorununu gidermek için 2011 yılının sonlarında opel Corsa 2006 model bir araba dahil ettik. Size küçük bir araç olarak gelebilir ama İstanbul trafiğinde gerçekten işinizi en iyi gören ve koltuklarda hesap edildiğinde çok mal alan bir araçtır. Niye araç lazım çünkü her haftanın neredeyse iki günü piyasa dan ürün alınıyordu buda 40 liradan hafta da 80 lira ediyordu nakliye araçlarının tutarı. Bir sonraki yazımda markaların çalışma sistemlerini ve bayiilik şartlarını ele alacağım.

23 Ocak 2014 Perşembe

MAĞAZADA HIRSIZLIK

        Güvenlik mağazanın vazgeçilmezlerindendir. Mağazalarda hırsızlık çok fazla oluyor çoğu zaman farkına bile varılmaz sebebi bir güvenlik programı olmadığı zaman durum vahim olur ama fark edilmez. Çünkü bazen öyle insanlar hırsızlık yapar ki görünce gördüğün halde inanamazsınız. Bakıyorsunuz; kapalı,tesettürlü neredeyse elli yaşlarında olgun bir insan ama çok basit bir ürün çalabiliyor. tecrübeyle sabittir. İş yerinde caydırıcı bir güvenlik sistemi olması lazım. Kamera sistemi aslında çok işlevsel değildir ama caydırıcıdır.Tabii o sistem olduğunda mağazanın giriş bölümlerinde bu mağazanın kamera sistemi ile korunduğuna dair bir kaç yazı olması lazım. Maliyetli olsa da en mantıklısı çipli sistemdir. kamera sistemi yaklaşık bin beş yüz(1500) lira civarına mal edilebilir [kayıt cihazı,dört kamera ve işçilikle beraber]. Ama kameraya rağmen hırsızlık oluyor. Görsen dahi kaydı polise ver, şikayetçi ol ondan sonra bekle bir sürü formalite. Ama çipli sistem hemen sonuç verir orta boy bir mağaza için beş bin(5000) lira civarında maliyet çıkar ama ürün kapıdan çıkarken hemen öter ve sonuç verir. Aslında mantıksal olarak düşünüldüğünde her ay iki ürün çalınsa ki o kadar oluyor yirmi beş(25) liradan ayda elli(50) lira yapıyor bu en az olanıdır. Aylık 50 liradan yıllık 600 lira yapar. Varın gerisini siz düşünün

18 Ocak 2014 Cumartesi

İNDİRİM

                     Bazı şeyleri insan çok geç kabulleniyor veya geç anlıyor. demek istediğim şu; genel de bir sezon bitince o sezona ait ürünler kolilenip depoya kaldırılır. Mesela kışlık veye yazlık sezona ait ürünler sezon bitimine yakın toplanır. Ama bunun yerine zamanında gerekirse %50 indirim yapılarak elden çıkarılıp o sezona ait ürünlerin elden çıkarılıp temizlenmesi en mantıklısı olur buradaki mantık şudur hem eski sezona ait ürün elde kalmaz hemde bir ürünü koliye koyup altı ay bekletip tekrar çıkarmaktan sa zararına da olsa sezon sonunda elden çıkarılması ve o parayla yeni sezona ait ürün alınması daha uygun ve daha mantıklı olur.Tabii ben bunu biraz geç algıladım daha doğrusu alışımın altına ürün satmayı çok geç yani 6 yıl geçtikten sonra anlayıp kabullendim.

17 Ocak 2014 Cuma

MODA

                   Moda, trend veya adına her ne diyorsanız; bunu takip etmek lazım. Çünkü takip edilmezse piyasa veya etrafınızdaki diğer mağazalarla rekabet etme şansınız kalmaz. Mesela her sene bir şey çok satar bu; bazen bir yelek bazen bir şalvar bazen bir penye de olsa etek olur bazende bir üst olur o sene getireceğin ürünleri ona göre ayarlamak gerekir. Her sene bir renk veya bir desen moda olur onu takip edip bilmek gerek. Çünkü moda olan rengin pantolonu ,eteği üsttü her şeyi çıkıyor. mağazaya toptan ürün alındığında alınan pantolonların ve üstlerin ayrı ayrı yerden alınmasına rağmen BİRBİRİYLE UYUMLU olması gerekmektedir.Bazen kendi inandıklarımız dan moda anlamında diyorum vazgeçmemiz gerek her fikre açık olmak gerek. Mesela ben eskiden ürün alırken beyaz rengi çabuk kirlenir kim giyer diye fazla almıyordum ama tam tersi çıktı yazın en çok satan renk beyazdır.Bir örnek daha vermek gerekirse bayanların son zamanlarda tercih ettiği ve moda olan o naylon çizmeleri ben ayakkabıcı olsaydım asla bulundurmaz dım niye ? çünkü eskiden bizim Anadolu da onları ahır temizleme ve halen her yerde belediye çalışanlarının kanal ve kanalizasyon işlerinde giydikleri çizmenin birebir aynısı. Onun için ön yargılarımızdan kurtulup yeniliklere açık olmak gerek.  http://blog.pembeseker.com.tr/,  http://giyimmagaza.blogspot.com/

16 Ocak 2014 Perşembe

ESNAFLIK

                   ESNAFLIK; Gerçi bu tabiri artık çok fazla kimse kullanmıyor. Genel de iş sahibi, işletmeci,iş adamı( bu biraz ağır oldu) iş yeri sahibi gibi tanımlamalar kullanılır bankalarda veya sorulduğunda. Ama bunların kökeni esnaflık dır ve en kadim meslektir. genelde bu tanımlamaya(esnaflık) sahip olan biri çevresinde iyi biri diye bilinmeli çünkü belli bir süre sonra siz herkesi hatırlamayabilirsiniz ama müşteri bir iki defa uğramışsa seni tanır onun için çevrede (mağaza dışındaki zamanlarınızda) anormal veya abuk subuk davranışlarda bulunmamak gerekir.  yanlış hareketler adınızın yani mağaza adınızın (çünkü siz mağaza adınızla anılacaksınız semtinizde) kötüye çıkması demek buda taktir edersiniz iyi bir şey değildir.Onun için Mağazaya her çeşit insan geliyor ve her türden karakter sahibi insanları görüyorsunuz. Ağır başlı hareket etmeniz,ne yaptığınızı  iyi bilmeniz; işinizi ne kadar ciddiye aldığınızı gösterir.

15 Ocak 2014 Çarşamba

RESMİ İŞLEMLER

            Mağazanın tüm işleri bittikten sonra resmi işlemler için öncelikle düzgün ve size yardımcı olabilecek bir muhasebeci ile anlaşın ona vereceğiniz aylık ödemeyi anlaştıktan sonra sizden lazım olabilecek gerekli belgeler isteyecek ve ona vekalet verdikten sonra. sizin adınıza bütün resmi işlemleri o halledecektir. Muhasebeciye takriben 100 150 arası bir aylık ödeme yapacaksınız. iş yeri açma işlemleri için muhtemelen toplamda 500 lira civarında bir meblağ ödeyeceksiniz. vergi levhanız 2 gün içinde elinizde olur ve yazar kasa levhasını da aldıktan sonra artık resmi bir iş yerisiniz. İş yerinizin ismi kolay ama akılda kalıcı bir isim olmalı, biraz da marka isimlerini çağrıştıran bir isim olursa fena olmaz. Tabelanızın boyutu ne kadar büyükse o kadar çok tabela vergisi verirsiniz ama buna rağmen tabela uzaktan okunacak kadar büyük olmalı ve büyük harfler kullanılmalı ışıklı olması akşamları için avantajdır.

14 Ocak 2014 Salı

MAĞAZA

                Bütün işlemlerin kayıtlı olması lazım. Mesela günlük yapılan cironun ne kadarı kredi kartı satışı ne kadarı nakit satış bunların ayrı ayrı günlük olarak kayıt tutulması sizin ve gelecekte mağazanın nereden nereye kadar geldiğini gösteren bir grafik gibi olacaktır.Bunun ne anlam taşıdığını söyleyeyim mesela hangi ayda ne kadar iş yaptığınızı yılların aylarını karşılaştırma ve ayın hangi günlerinde işin yoğun veya düşük olduğu, aylık ciroyu yıllık ciroyu yılların karşılaştırması yüzdelik bazda her sene ne kadar büyüdüğünüzü gösteren bir kayıt olur elinizde. Bunun yanında satın almaları da kayıt altına alın bu önemlidir. çünkü bir ürünün alış fiyatı ve gene senelik ve aylık ne kadar satın alma yaptığınızı gösteren bir kayıtta sahip olacaksınız. Ama ilk başladığınız hangi ürüne daha çok ağırlık vereceğinizi bilmediğiniz için müşteri o ayda en çok neyi soruyor onun kaydını da not olarak o ayın altına iliştirirseniz bir sonraki sene için çok rahatlarsınız.

13 Ocak 2014 Pazartesi

MAĞAZANIN İÇİ

       Mağazanın içindeki ürünlerinin teşhir tarzı çok önemlidir. Mesela askıların üst tarafında raf olması ve bu raflarda üst giyim için mankenlerin dizilmesi ayrı bir görüntü verir ve ayrıca da ürünü müşterinin gözüne gözüne doğru yansıtır. En azından müşteri model seçiminde oradan faydalanır ve de güzel bir sergileme tarzıdır.   Bu işte ne kadar çok teşhir o kadar çok beğeni demektir. kazak ve diğer bazı ürünlerin raflarda katlanarak sergilenmesinden ziyade (bazı markalar öyle yapar bana doğru gelmiyor); asılmaları daha çok dikkat çeker.  Birde benim düştüğüm hataya kimsenin düşmesini istemem kar marjı daha önceden de söylediğim gibi düşük tutulması lazım daha sonra iş rayına oturduktan sonra kar marjı biraz düzeltilebilir. örnek vermek gerekirse 10 liraya alınan bir ürün önceleri 15 liraya verilip iş rayına oturduktan sonra buda en az bir yıl demek sonra 10 liraya alınan bir ürün 18 liraya satılır. tabi tek fiyat değil se indirim payını da eklemek gerek. @http://blog.pembeseker.com.tr

12 Ocak 2014 Pazar

DEVAM

           Önceki yazımızın devamını getirelim aslında müşteri memnuniyeti çok zor bir durumdur.Ama belli bir süreçten sonra daha kolay hale geliyor. mesela yabancı müşteri yabancıdan kastım rus ve diğer ülkelerden bahsediyorum satıcının onları rahat bırakmasını ister. kendileri gezip beğenirler ve satıcının sürekli peşlerinden dolaşmasından rahatsız olurlar.Ama aynı muameleyi yerli müşteriye yaptığınızda ilgilenmiyorsunuz diye kızıp çıkar. Bu nedenle aradaki bu ince ayrıntıyı bilmekte fayda vardır.Bu nedenle her nabza ayrı bir şerbet olayı vardır hani onu uygulamak gerek. her müşteri ayrı bir inceleme konusudur aslında :). belki size biraz şey geldi ama gerçekten ayrı bir dünya bazen hiç tanımadığınız kişiyle şakalaşıyorsunuz. Yeri geliyor espri yapmalısınız,yeri gelir çok ciddi olmalısınız,birde bunun ortası var. Aslında en mantıklısı müşteri ile ciddi olmak ve sizli bizli konuşmaya özen göstermek. çünkü bu kurumsal firma görüntüsü verir müşteriye.

10 Ocak 2014 Cuma

MÜŞTERİ KARŞILAMA

                     Şuana kadar yazdığımız bilgileri değerlendirirken bir fikir yürütmek anlamında değil de faydalanmak anlamında geriye dönük yazıları sırasıyla okunduğunda bir fikre aşağı yukarı sahip oluruz. Tabii bunların hepsini harfiyen uyguladığımızda her şey bitmiş olmuyor. müşteriye davranış ve müşteriyi karşılama şekli çok önemli. Eğer mağaza bayan mağazası ise bayan reyonuna kesinlikle bir bayanın bakması gerekir. Çünkü müşteri; erkek dezgahtar(satıcı)dan rahatsız olup ürün denemeyebilir, içeri girmeyebilir vs. vs. içerideki çalışan dezgahtar(satıcı); müşteri içeri girdiğinde güler yüzlü bir şekilde "hoş geldiniz" deyip biraz geride beklemeli müşteri bakınıp gezerken mağazanın ortalarına geldiğinde  anacak o zamana kadar eğer müşteri ne istediğini sormamış sa o zaman dezgahtar(satıcı) devreye girip "nasıl yardımcı olabilirim" demeli.  müşteri ile konuşurken göz temasına dikkat etmeli, mesafeye dikkat etmeli, fazla laobali olmadan hafif esprili bir şekilde diyalog kurmalıdır. burada temel prensip satış yapmaktır. Bazen müşteri karasız kalır o zaman top sizde demektir.orada olaya müdahale edip müşteriye kararı satıcının verdirmesi gerekir. Müşteriye ürün gösterirken müşteri gösterilen bir kaç ürün içinden bir tanesine bakıyorsa o anda satıcı bütün dikkatini o ürün üzerinde yoğunlaştırmalı ve asla başka bir alternatif ürün daha göstermemeli çünkü müşteri o ürüne dikkatlice bakıyorsa beğenmiştir geriye karar vermek kalıyor demektir.MÜŞTERİYE DAVRANIŞ VE KARŞILAMA KONUSU ÇOK İNCE BİR KONUDUR. Bir sonraki yazımızda devam edeceğiz.

9 Ocak 2014 Perşembe

AÇILIŞ

                   Açacağınız mağaza pazar tarzı ucuzcu değil de kaliteli bir mağaza ise; mağazayı açtıktan sonra geriye açılış ve reklam kalıyor. tabii bu da tercihe kalmış bir durumdur. Ancak mağazanın bilinirlik oranı için şarttır. Aslında açılışın yapılması çok faydalı çünkü mağazayı 3 ay sonra tesadüfen öğrenecek birisi açılış sayesinde o gün orada bir mağazanın olduğunu öğreniyor.Çok da maliyetli değil bir açılış ekibiyle anlaşın bu tahminen  bin lira civarında bir maliyetle ; balonlu, bol yüksek sesli müzik, palyaço ve mikrofonla yapılan tanıtım sayesinde kalabalık ve curcuna yapılır. mağazanın içindeki ürünlerin açılışa özel çok uygun olması lazım ki isim yapsın. Önemli detaylardan birisi de; açılışın özellikle pazar gününe denk getirilmesi gerekir bu çok önemli yoksa çabalar boşa gider. zaten açılış şamatası gün boyu devam eder.Açılıştan bir kaç gün önce; semt pazarının olduğu yerde pazarın içinde mağazanın açılışı ile alakalı ve indirimli ürünlerin ve fiyatlarının ve de açılış gününün yazılı olduğu tanıtım amaçlı bir broşür dağıtılabilir. bu da şart olmasa da etkileyici olur. Bunun yanında cama açılışa özel bir kaç ürünün fiyatını gösteren reklam yapıştırabilir.

7 Ocak 2014 Salı

PAZAR TARZI

                  Evet mağazayı oluşturacak giyim çeşitleri ve grupları üzerinde bir beyin jimnastiği şuana kadar yaptık. Ama değinmeden geçemeyeceğim bir alan daha var; çamaşırcı tarzı şuan çok kazandıran tarzlardan biridir. Bay bayan ve çocuk çamaşır grubu bulundurmak. Burada mağazayı elit veya lüks bir yer ve marka görüntüsü vermeye gerek yok; tam tersi pazar havası verilmeli mağazaya çünkü bu görüntü ucuzcu olduğunu yansıtır ama her kaliteden bulundurmak gerekir. tüm yaş gruplarının tüm çeşitlerinin ve kalitelerinin iç çamaşırı,pijama takımları,alt eşofmanları,takım eşofmanları havlu tarzları, akla gelebilecek tüm yaş ve grupların tüm çorap çeşitleri sezonlarında atkı bere tarzı, tayt  vs. vs. her şey bulundurulur en az risk taşıyan ve getirisi garanti bir mağaza çeşididir.Bunun yanına bebe hediyelik grubu eklenebilir uygun ve sirkülasyonu olabilen bir yerde böyle bir mağaza süper gider.burada çok da modayı ve piyasayı takip etmene bazı kalemler dışında gerek kalmıyor. şiddetle tavsiye edebileceğim bir alandır.http://www.laurabaresse.com