sünnet takımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sünnet takımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2014 Çarşamba

FİYAT SİSTEMİ

                         Aslında fiyatlandırma çeşitlilik gösteren bir mevzudur. Çünkü bu bazen ürüne göre bazen de yere göre değişkenlik gösterebilir. Mesela  20 lira aldığın bir ürünü 39 lira fiyat koyarsın 4 lira indirim payı olur aslında bu iyi bir kar marjıdır. Ama bakarsın bulunduğun yerde kar marjı daha düşüktür o zaman onlara göre ezilirsin onun için  ayak uydurmak gerek. Sende olan bir ürünü senden daha aşağı bir fiyata sattıklarında müşteri senden çekilebilir. Tüm olumsuzlukların önüne geçebilmek için ben her ne kadar beceremezsem de  dikkatli ve güncel olmak lazım. kar marjının düşük olması (çok abartmamak şartıyla) sirkülasyonu getirir. Bu da kazancın artması ve hareketliliğin süreklilik kazanması anlamına gelir. Mesela şu an aralık ayındayız işler son iki aydır diğer senelere göre bayağı düştü yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyorum. yüzde elli(%50) kar marjına ve sabit fiyat sistemine geçeceğim. Eğer bir sirkülasyon yakalayabilirsem devam edeceğim ...

22 Kasım 2014 Cumartesi

BU SENE RANDOM YIKAMALI KOTLAR ÇOK MODDA

                              Evet bu sene bayanlarda jeans olarak random yada kar yıkama bazı üreticilerin ise havlu yıkama dedikleri yıkamada renklendirilen pantolon modellerin çok revaçta olduğu bir gerçek. Kışın soğuk günlerini yaşadığımız bu günlerde hala bilek pantolon tercih edilmesi şaşırtıcı olsa da botlarla iyi bir uyum sağlayacağı da su götürmez bir gerçektir. kilolu bayanların tercihi bu tarz pantolonlarda her zaman kül rengi dediğimiz fümeye yakın bir renk  olması  zarif gösteriyor olmasıdır. Kabanlarda ise bu sene hem kaşe hemde kaşeye yakın kumaşlarda bol dediğimiz salaş bir şapkaya sahip etnik renklerden oluşan kabanlardır. Desenler farklı ve bazen bol ve kalın çizgiler popüler tarzlardır. Alt olarak kesinlikle tercih triko tarzı ve bol şekilli taytlar seçilmelidir......

12 Ekim 2014 Pazar

MAĞAZA DA KONUM................

                       Bir kere daha anladım ki mağaza açarken en önemli olayın "yer" olması kesinlikle köşede  kuytuda değil; daha fazla kira verin ama en işlek yerde olsun. Tespitlerimle sabittir. Bir örnek vermek istiyorum geçen sene bir arkadaşım benim olduğum cadde de kırtasiye için yer baktığını söylüyordu. çok bekledi ama caddenin en işlek yerinde bir yer kiraladı. Kırtasiyesini açtı o arada cadde de iki kırtasiye vardı ve düzenleri ile müşterileri oturmuştu onların. bu ise yeni olmasına rağmen ikisini de ikiye katladı. neden çünkü yeri güzeldi yol üstü kalabalığın olduğu bir yerdi. Gözlemlemek için uğradığımda tıklım tıklımdı eski ve yılların diğer kırtasiye lerine baktığımda sadece birer  müşterileri vardı ama onun ki tıklım tıklımdı. işte mağazanın konumunun farkı budur. iş yapılmayacak bir yer olduğunda istediğin kadar ucuz kira olsun fayda vermez.....

16 Temmuz 2014 Çarşamba

İŞ TAKİBİ

                            Eğer düzgün bir ciro yapılmak isteniliyorsa ki amaç zaten odur hiç bir zaman yılmamak üşenmemek ve takibi bırakmamak gerek. İş takibi dediğim olay ayda bir ürün almak yerine haftalık ama azar azar almak lazım. çünkü bakıyorsun yeni bir ürün trend olmuş ve sen onu zamanında bulundurman gerek yoksa herkes giydikten sonra getirildiğinde çok da anlam ifade etmiyor ayrıca müşterinin gözünde takip edilmesi ve sürekli uğranılması gereken bir mağaza olarak yer edinemezsiniz. Her ne kadar bu bildiğim püf noktaları kendim her zaman uygulayamaz sam da kesinlikle uyulması zaruri olan durumlardır. 

7 Mayıs 2014 Çarşamba

ERGEN MÜŞTERİLER

                                   Başlıktan da anlaşılacağı gibi aklımda kalan ve tuhaf davranan bazı ergen müşterilerimizin davranışlarından bahsedeceğim. mesela  ergen kız; annesi ile geldiğinde ürün alma ihtimali düşüktür neden? derseniz çünkü çatışmacı bir tavır sergiliyorlar ergenler. Ve sonunda anneleri ile kavga ederek çıkıyorlar, bu durumu daha gerçekleşmeden hemen daha olayın başında tahmin edebiliyorsunuz çünkü ergen erkeklerde de bu durum mevcuttur agresif davranıyorlar. Reyonlara bakarken; ürünlere bakışı eline alıp inceleyişi dahi iticidir. Yani ürüne bakarken alıp fırlatıyormuş gibi bakıyor. Hele hele yanında birde kız arkadaşı varsa;  gör o zaman kızın nasıl davrandığını. Birisi ona bir ürünü gösterip güzel olduğunu söylediğinde  beğenmediği ürünü ağkkkkk diye ses çıkararak anlatır.  mesela yardımcı olmak adına ürün gösterdiğinizde "onu ben mi giyeceğim?" diye sanki hakaret ediyormuşsunuz gibi gelir ona.
                                   Tabii ki çok efendi ergen kızlara ve erkeklere de denk geliyorsunuz ama genelleme de az bir oranda dırlar. Onları tenzih ederek anlatıyorum. ürün fiyatlarını duyduklarında kimilerinden "ohaa" kimilerinden "çüüşş"  lafını duyabilirsiniz. Bunu genelde anne veya babaları ile beraber geldiklerinde yapıyorlar burada bu tarz konuşanlara hep aynı cevabı vermişimdir. ""sen evde büyüklerine, anne ve babana böyle mi hitap ediyorsun?"".
                                   Bunların yanında birde çok kapalı bir şekilde giyinmiş olarak gelip kabini kullanmak için izin isteyip dışarı çıktığında apayrı ve çok mini ve açık elbiselerle çıkana,bazende tam tersine denk gelirsiniz. Anlaşılacağı gibi en sevilmeyen müşteri profilidir ergenler.
NOT: Ergenlerin davranışlarına örnek olarak yukarıdaki fotoğrafı koydum verdiği pozdan ergen olduğunu anlarsınız. Fotoğraftaki dünyaca ünlü bir sanatçı (Justın Bıeber). Ama ergen işteeeeee.......

12 Mart 2014 Çarşamba

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 2

           Bazı müşteriler var ki insanı dinden imandan çıkarır.:) çok mu sert oldu? Mesela müşteri içeri girer sen her zaman ki güler yüzlü halinle karşılıyorsun "hoş geldiniz" diyorsun. çıt yok seni sanki hiç duymamış veya san ki sen onunla konuşmuyorsun gibi davranır. ya da sen yoksun gibi davranır. Tabii bu arada gezmesine ve reyonlar arası turuna devam ediyor sizde takipte siniz. neyse diyorsun sineye çekip bir daha iletişime geçmeye çalışıyorsun ve "nasıl yardımcı olabilirim" diye bir daha girişimde bulunuyorsun. ama sanki duvarla konuşuyorsun sana bakmıyor bile. işte çalışanların nefret ettikleri benim ise başıma geldiği halde hemde bir kaç defa çok komik bulduğum ve o andan itibaren gülmeye başladığım bir olaydır. :))))))))))). ve bu sık sık rastlanan bir durumdur. Artık bunu o müşterinin kendini beğenmişliğine mi bağlarsınız veya görgüsüzlüğüne mi bağlarsınız sonradan görmeliğine mi bağlarsınız o karar sizin. Ama bilin böyle müşterileriniz olacaktır. :)

27 Şubat 2014 Perşembe

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI

               Bu işte her tür karakter ve yapıda insana denk gelirsiniz. Bazen bayan müşteri gelir eşinden azar işitmiş ya da sevgilisinden ayrılmış çok sinirlidir ve bu siniri bir yere çatarak boşaltacak ve bingoooo  piyango size vuruyor. siz her ne kadar  müşteridir haklıdır diye yaklaşıyorsunuz o ha bire üstünüze gelir. olmadık davranışlarda bulunur ve tüm hıncını sizden çıkarır zaten ona tahammül gösteremezseniz esnaflık yapamazsınız.  önemli olan en az hasarla olayı atlatmak :)))))))))))). Bunun dışında bazen kendini çok beğenmiş müşteri gelir. Size resmen sinek gözüyle bakar eğer biraz maddi olarak iyi ise aynı karakterdeki kişi vay halinize :)))))))))). Tabii istisna olarak erkek müşterilerden de bu tip çıkıyor ama genelikle bayanlarda daha yoğun görülüyor.  Tecrübeyle sabittir ki zengin müşteri daha çok pazarlıkçıdır. Ve tok pazarlıkçıdır. Kimisi gelir saatlerce dener sizi perişan eder bir teşekkür bile etmeden  çıkar anlıyorum bizim işimiz zaten o ama çok zahmet verip de hiç rahatsızlık duymayanlara insan sinirleniyor haliyle. gelip saatlerce duran şakalaşan insanlar da var tanımaktan memnun kaldığınız insanlar da oluyor. en azından her çeşit insan karakteri ile diyaloğunuz oluyor ve bu size tecrübe kazandırıyor.

22 Şubat 2014 Cumartesi

ELEMAN ÇALIŞTIRMA

           Giyim işinde en büyük ve neredeyse hiç bir zaman memnun kalmayacağınız konu eleman konusudur. Çünkü asla çözülemeyen bir sorundur. tabii evden ihtiyacınızı karşılayacak eleman varsa o ayrı.  Denilecek ki madem bu giyimin bu kadar problemi varsa insanlar niye bu işi yapıyor ve nasıl para kazanıyor işte bu iş tamamen  sabır ve yönetebilme kabiliyetinden kaynaklanıyor. Asla ve asla tam istediğiniz gibi bir elemana denk gelmeyeceksiniz; eğer birden fazla eleman çalıştırmanız gerekirse iyi birini denk getirirsiniz bu sefer yanındakilerle anlaşamaz.  Tam istediğimi buldum dersiniz pat diye bir bahane ile çıkıyor. uzun soluklu bir çalışana denk gelmezsiniz. Şartlarınız ne kadar mütevazi olursa olsun uzun süre çalışana denk gelmezsiniz. ya sıkılır ya da arkadaşlarının gazına gelir gider. İlk başlarda artık bu uzun soluklu çalışacak dediğimiz veya öyle düşündüğümüz kişiler çıkınca psikolojim bozuluyordu ama zamanla alıştım. Yani bu iyileşmeyen bir yaradır. Tam istediğiniz sayı ve kalitede eleman ayarlarsınız iş çok düşer işler yoğun olur bu sefer eleman bulamazsınız. Bu kısır döngü bir türlü bitmez. Biraz karamsar bir ruh hali ile anlattım galiba çünkü çok çektim :). Piyasaya göre iyi de maaş verip çok ta sıkmıyordum. Ama hep böyle işte.

13 Şubat 2014 Perşembe

GİYİMDE REKLAM VEYA TANITIM

          Giyimde reklam yerel ve internet ortamında olması lazım yerel bazda dediğimiz olay; cadde mağazası ise arada  bir  indirim sezonlarında indirim ürünlerinin ve fiyatlarının üstünde olduğu  broşürlerin caddenin kalabalık bir yerinde halka dağıtılması. caddenin girişinde mağazanızın nerede olduğu ve ismini gösteren bir tabelanın olması avantajdır. bunun dışında arabaların geçiş yolunun üstündeki bir binanın duvarında sizin reklamnızın olması büyük bir avantajdır. internet ortamında mağazanızın adıyla bir sayfanın olması ve ürünlerinizi orada teşhir etmeniz faydalıdır ben yeni yeni yapmaya başlıyorum bunu. Bunun dışında sosyal ağları kullanabilirsiniz hatta bir site dahi açıp bu site üzerinden veya facebook hesabı üzerinden satış dahi yapabilirsiniz. Bunu çok güzel ve düzenli bir şekilde yapanlar var ve ben hala bu konu üzerinde düşünüyorum ve niye yapmıyorum diye de yeriniyorum :). http://giyimmagaza.blogspo
t.com.tr/

8 Şubat 2014 Cumartesi

MARKALARIN ÇALIŞMA SİSTEMLERİ 2

            Markaların çalışma sistemleri ile alakalı kendim yaşadığım deneyim üzerinden örnek vererek bir önceki yazımızda dile getirdik. Aslında çoğu markaların çalışma sistemleri hemen hemen aynıdır. Tabi bunun yanında bayilikten önce şart olarak teminat isteyen, sizin üzerinizde kayıtlı bir emlağın ipotekini isteyen markalar da çoktur. ben kendi alanım olan giyim ile alakalı bir markanın çocuk giyimi(Bücürük)  olan bir markanın çalışma sistemini gördüğüm için anlattım. Markanın  bir süre bayiisi olarak çalıştıktan sonra bayilikten çıktım ve sonra kendi yoluma devam ettim.Bu markanın bana faydası yeni açıldığım için kısa sürede tanınmama sebep oldu avantajım oydu. Ama bazı markalar var ki bırakırsan iş yapamazsın atıyorum bir spor ayakkabı markasının bayisi oldunuz örneğin Lescon bayisi oldunuz ve onun ürünlerini ayakkabılarını satıyorsunuz. insanlar siz marka sattığınız için size gelirler ama markayı bırakıp ismi cismi belli olmayan bir markanın ayakkabısını satarsanız kimse sizden alışveriş yapmaz en azından cironuz çok düşük olur. onun için bazı markaların bayiliği sayesinde varsınız. o zamanda markanın sayesinde varsınız bırakma şansınız yok giyimde bırakabilirsiniz ama spor mağazası işletirseniz bırakma şansınız yok ancak başka markaya geçersiniz. Tabii her marka kolay bayilik vermez. Bayilik şartları olan markalar vardır. mesela bazıları bayilik bedeli para alırlar bir sefere mahsus hemde yüksek miktarda, her markanın farklı bayilik şartı vardır ama genelde ise şartları şunlardır. mağazanın büyüklüğünün belli bir büyüklükte olmasını şart koşarlar. Ana bayiliklerde kendileri gelip ürünü yerleştirip; reyonu ve dizaynı kendileri düzenlerler. Bahsettiğim spor markaları banka teminatı isterler yoksa yukarıda anlattığım gibi daire veya başka bir emlağın ipotekini alırlar. onuda size vadeli ürün verdikleri için eğer bir yanlış yaparsanız diye karşılığında onu koz olarak tutarlar.

27 Ocak 2014 Pazartesi

KURULUŞUMUZ 3

                Mağazamızın ismi JUJİ olmadan önce yani isim PİNOKYO iken yan tarafımdaki mağazayı benden ayrılan ortağım devir almıştı iki yıl çalıştırdıktan sonra başka birine devir etmişti. Oda yaklaşık 1 yıl çalıştırdıktan sonra orayı; 2012 yılının nisan ayında ben devir aldım. Aldıktan sonra; aradaki duvardan 3,5 metre genişliğinde geçiş yeri yaptırdım duvarı kırarak. yani tek mağaza olarak işletmeye başladım. Bir bölümünde çocuk bir bölümünde bay ve bayan ürünleri bulundurdum. Ancak daha sonra bayan ürünlerinde daha iyi satış yapınca bir olan  bayan eleman yerine iki bayan eleman çalıştırmaya başladık ve çocuk ürünlerini elimizden çıkarmaya karar verip hiç çocuk ürün almamaya başladık sünnet takımı ve takım elbise hariç. Bir süre sonra erkek ürünlerini bayan ürünlerinin bulunduğu bölümden alıp çocuk bölümüne yerleştirdik ve o bölüm sadece bayan oldu; diğer bölümde erkek ve çocuk bölümü oldu. Daha rahat oldu çünkü bayanlar erkeklerle yan yana olan kabinlerden rahatsız oluyorlardı.Her bölümün kendine ait kabini ve mağazaların arasında yarısından çok duvar olduğu için sıkıntı giderildi. iki mağazayı tek mağaza haline getirirken o arada dış cephe giydirmesini ve tabelayı (JUJİ) yaptırdık. Halen çocuk ürünlerinin %30' u elimizde ve aldığımız fiyata vererek elimizden çıkarmaya çalışıyoruz. 

26 Ocak 2014 Pazar

KURULUŞ HİKAYEMİZ 2

                Devam edersek; PİNOKYO ismi ile yaklaşık 2,5 yıl çalıştıktan sonra 2011 yılının ortalarında mağazamızın dış giydirmesini ve tabelasını yaptırdım. Bu arada yakında çocuktan çıkacağımı ve yetişkin giyime girmek istediğimi de düşünerek mağazanın ismini yetişkine de hitap eden ve daha önceki ortağımın kullandığı ismi yani JUJİ ismini tabelaya koydum ve mağazamızın ismi JUJİ oldu.Tabii giydirmeyi şık ahşap desenli ve ışıklı kabartma harf olarak yaptırdım. Normalde pahalıdır ama malzemeyi üreticiden alıp işçilik ücretini verdim yani bana 3500 'e mal oldu normalde bir kaç firmadan fiyat aldığımda en ucuz fiyat 5500 dü. çocuk giyimi neden bıraktığımı anlatayım; ilk başlarda cadde de tek çocuk mağazasıydım yapılan ciro dükkanın kendisine ,büyüklüğüne, yüksekliğine, konumuna göre iyiydi ama daha sonra caddenin giriş kısmına biraz uzak ama gene de etkileyen bir AVM (alışveriş merkezi) açıldı haliyle işlerimizi az da olsa etkiledi. Bu da yetmedi bir yıl sonra caddemizin hemen üst tarafına mağazama 200 metre uzaklıkta başka ve büyük bir AVM daha açıldı ve %80 çocuk markaları barındırıyordu. Haliyle işimizi etkiledi. Zarar etmedik o dönemlerde ama kazanamadık AVM lerden sonra. Bende markaların satmadığı gruplara yönelmiştim mesela çocuk abiye, çocuk klasik ve spor takım elbise, kumaş pantolon, sünnet takımları,klasik gömlek ve benzeri ürünlere yönelmiştim. Bunun yanında resmi bayramlardan önce okulları gezip 23 nisan gibi bayramlarda bir sınıfın etkinliğinin kıyafetlerini temin ediyordum.

23 Ocak 2014 Perşembe

MAĞAZADA HIRSIZLIK

        Güvenlik mağazanın vazgeçilmezlerindendir. Mağazalarda hırsızlık çok fazla oluyor çoğu zaman farkına bile varılmaz sebebi bir güvenlik programı olmadığı zaman durum vahim olur ama fark edilmez. Çünkü bazen öyle insanlar hırsızlık yapar ki görünce gördüğün halde inanamazsınız. Bakıyorsunuz; kapalı,tesettürlü neredeyse elli yaşlarında olgun bir insan ama çok basit bir ürün çalabiliyor. tecrübeyle sabittir. İş yerinde caydırıcı bir güvenlik sistemi olması lazım. Kamera sistemi aslında çok işlevsel değildir ama caydırıcıdır.Tabii o sistem olduğunda mağazanın giriş bölümlerinde bu mağazanın kamera sistemi ile korunduğuna dair bir kaç yazı olması lazım. Maliyetli olsa da en mantıklısı çipli sistemdir. kamera sistemi yaklaşık bin beş yüz(1500) lira civarına mal edilebilir [kayıt cihazı,dört kamera ve işçilikle beraber]. Ama kameraya rağmen hırsızlık oluyor. Görsen dahi kaydı polise ver, şikayetçi ol ondan sonra bekle bir sürü formalite. Ama çipli sistem hemen sonuç verir orta boy bir mağaza için beş bin(5000) lira civarında maliyet çıkar ama ürün kapıdan çıkarken hemen öter ve sonuç verir. Aslında mantıksal olarak düşünüldüğünde her ay iki ürün çalınsa ki o kadar oluyor yirmi beş(25) liradan ayda elli(50) lira yapıyor bu en az olanıdır. Aylık 50 liradan yıllık 600 lira yapar. Varın gerisini siz düşünün

20 Ocak 2014 Pazartesi

MAĞAZA DİZAYNI

                    Dizayn basit bir şey gibi gelebilir ama asıl mağazayı oluşturan önemli bir faktördür. mesela kabinlerin yakınında yanlarında aynanın olması iyidir. Asla kabin içine ayna yaptırmayın  çünkü müşteri kendi kendine karar verir içeride ama içeride eğer ayna yoksa ürünün kendisinde nasıl durduğunu görmek için çıkıp aynaya bakacak o zaman en azından satış için ikna etme şansı doğuyor; bu ince bir detaydır ama önemlidir.bunun dışında bayan kabinlerinin yakınında sota ve kullanılmayan bir alana deri görünümlü oturmalıklar oluyor onlardan yerleştirilebilir buda müşteri ile gelen ve müşteriyi bekleyen kişilerin acele etmemesi için oturabilecekleri bir yer görevini görür. İçeride kamera varsa bayan kabinleri görmeyen bir konumda olmaları gerek buda tedirginliği,yanlış anlaşılmaları ve kaygıyı gidermek içindir. Kasa bankosu genelde çıkışa doğru olması veya çıkışa yakın bir yerde olması avantajdır.

19 Ocak 2014 Pazar

GİYİM REYONU

       Şimdi biraz da genel den bahsedelim herhangi bir konuda değil. Mağazada her zaman bir yenilik yapmak gerekir. Mesela reyonların yerlerini değiştirmek üstte asılan bir ürün grubunu başka bir reyona veya alt sıraya dizmek öndeki modeli arkadaki ile değiştirmek. Dizme şeklini değiştirmek bunlar mağazanın olmaz sa olmazlarıdır. kesinlikle hafta da en az bir defa uygulanması gereken kurallardır. değişimin sebebi her gün yeni ürün gelmediğinden sürekli uğrayan müşteriler her zaman bir ürünü veya bir ürün grubunu her zaman aynı reyonda ve hiç kıpırdamamış halde gördüğü zaman bu ürün iyi değil veya kötüdür veya bu mağaza sürekli yeni ürün getirmiyor düşüncesine kapılır. müşterinin geneli böyle düşünmeye başladığı zaman sonradan durum değişirse dahi sürekli değişiklik yapılsa da eski müşterinin tekrar kazanılması uzun bir zaman alacaktır. onun için rutin yapılması elzemdir.      http://www.cicicee.com/

17 Ocak 2014 Cuma

MODA

                   Moda, trend veya adına her ne diyorsanız; bunu takip etmek lazım. Çünkü takip edilmezse piyasa veya etrafınızdaki diğer mağazalarla rekabet etme şansınız kalmaz. Mesela her sene bir şey çok satar bu; bazen bir yelek bazen bir şalvar bazen bir penye de olsa etek olur bazende bir üst olur o sene getireceğin ürünleri ona göre ayarlamak gerekir. Her sene bir renk veya bir desen moda olur onu takip edip bilmek gerek. Çünkü moda olan rengin pantolonu ,eteği üsttü her şeyi çıkıyor. mağazaya toptan ürün alındığında alınan pantolonların ve üstlerin ayrı ayrı yerden alınmasına rağmen BİRBİRİYLE UYUMLU olması gerekmektedir.Bazen kendi inandıklarımız dan moda anlamında diyorum vazgeçmemiz gerek her fikre açık olmak gerek. Mesela ben eskiden ürün alırken beyaz rengi çabuk kirlenir kim giyer diye fazla almıyordum ama tam tersi çıktı yazın en çok satan renk beyazdır.Bir örnek daha vermek gerekirse bayanların son zamanlarda tercih ettiği ve moda olan o naylon çizmeleri ben ayakkabıcı olsaydım asla bulundurmaz dım niye ? çünkü eskiden bizim Anadolu da onları ahır temizleme ve halen her yerde belediye çalışanlarının kanal ve kanalizasyon işlerinde giydikleri çizmenin birebir aynısı. Onun için ön yargılarımızdan kurtulup yeniliklere açık olmak gerek.  http://blog.pembeseker.com.tr/,  http://giyimmagaza.blogspot.com/

16 Ocak 2014 Perşembe

ESNAFLIK

                   ESNAFLIK; Gerçi bu tabiri artık çok fazla kimse kullanmıyor. Genel de iş sahibi, işletmeci,iş adamı( bu biraz ağır oldu) iş yeri sahibi gibi tanımlamalar kullanılır bankalarda veya sorulduğunda. Ama bunların kökeni esnaflık dır ve en kadim meslektir. genelde bu tanımlamaya(esnaflık) sahip olan biri çevresinde iyi biri diye bilinmeli çünkü belli bir süre sonra siz herkesi hatırlamayabilirsiniz ama müşteri bir iki defa uğramışsa seni tanır onun için çevrede (mağaza dışındaki zamanlarınızda) anormal veya abuk subuk davranışlarda bulunmamak gerekir.  yanlış hareketler adınızın yani mağaza adınızın (çünkü siz mağaza adınızla anılacaksınız semtinizde) kötüye çıkması demek buda taktir edersiniz iyi bir şey değildir.Onun için Mağazaya her çeşit insan geliyor ve her türden karakter sahibi insanları görüyorsunuz. Ağır başlı hareket etmeniz,ne yaptığınızı  iyi bilmeniz; işinizi ne kadar ciddiye aldığınızı gösterir.

15 Ocak 2014 Çarşamba

RESMİ İŞLEMLER

            Mağazanın tüm işleri bittikten sonra resmi işlemler için öncelikle düzgün ve size yardımcı olabilecek bir muhasebeci ile anlaşın ona vereceğiniz aylık ödemeyi anlaştıktan sonra sizden lazım olabilecek gerekli belgeler isteyecek ve ona vekalet verdikten sonra. sizin adınıza bütün resmi işlemleri o halledecektir. Muhasebeciye takriben 100 150 arası bir aylık ödeme yapacaksınız. iş yeri açma işlemleri için muhtemelen toplamda 500 lira civarında bir meblağ ödeyeceksiniz. vergi levhanız 2 gün içinde elinizde olur ve yazar kasa levhasını da aldıktan sonra artık resmi bir iş yerisiniz. İş yerinizin ismi kolay ama akılda kalıcı bir isim olmalı, biraz da marka isimlerini çağrıştıran bir isim olursa fena olmaz. Tabelanızın boyutu ne kadar büyükse o kadar çok tabela vergisi verirsiniz ama buna rağmen tabela uzaktan okunacak kadar büyük olmalı ve büyük harfler kullanılmalı ışıklı olması akşamları için avantajdır.

14 Ocak 2014 Salı

MAĞAZA

                Bütün işlemlerin kayıtlı olması lazım. Mesela günlük yapılan cironun ne kadarı kredi kartı satışı ne kadarı nakit satış bunların ayrı ayrı günlük olarak kayıt tutulması sizin ve gelecekte mağazanın nereden nereye kadar geldiğini gösteren bir grafik gibi olacaktır.Bunun ne anlam taşıdığını söyleyeyim mesela hangi ayda ne kadar iş yaptığınızı yılların aylarını karşılaştırma ve ayın hangi günlerinde işin yoğun veya düşük olduğu, aylık ciroyu yıllık ciroyu yılların karşılaştırması yüzdelik bazda her sene ne kadar büyüdüğünüzü gösteren bir kayıt olur elinizde. Bunun yanında satın almaları da kayıt altına alın bu önemlidir. çünkü bir ürünün alış fiyatı ve gene senelik ve aylık ne kadar satın alma yaptığınızı gösteren bir kayıtta sahip olacaksınız. Ama ilk başladığınız hangi ürüne daha çok ağırlık vereceğinizi bilmediğiniz için müşteri o ayda en çok neyi soruyor onun kaydını da not olarak o ayın altına iliştirirseniz bir sonraki sene için çok rahatlarsınız.

13 Ocak 2014 Pazartesi

MAĞAZANIN İÇİ

       Mağazanın içindeki ürünlerinin teşhir tarzı çok önemlidir. Mesela askıların üst tarafında raf olması ve bu raflarda üst giyim için mankenlerin dizilmesi ayrı bir görüntü verir ve ayrıca da ürünü müşterinin gözüne gözüne doğru yansıtır. En azından müşteri model seçiminde oradan faydalanır ve de güzel bir sergileme tarzıdır.   Bu işte ne kadar çok teşhir o kadar çok beğeni demektir. kazak ve diğer bazı ürünlerin raflarda katlanarak sergilenmesinden ziyade (bazı markalar öyle yapar bana doğru gelmiyor); asılmaları daha çok dikkat çeker.  Birde benim düştüğüm hataya kimsenin düşmesini istemem kar marjı daha önceden de söylediğim gibi düşük tutulması lazım daha sonra iş rayına oturduktan sonra kar marjı biraz düzeltilebilir. örnek vermek gerekirse 10 liraya alınan bir ürün önceleri 15 liraya verilip iş rayına oturduktan sonra buda en az bir yıl demek sonra 10 liraya alınan bir ürün 18 liraya satılır. tabi tek fiyat değil se indirim payını da eklemek gerek. @http://blog.pembeseker.com.tr