8 Şubat 2014 Cumartesi

MARKALARIN ÇALIŞMA SİSTEMLERİ 2

            Markaların çalışma sistemleri ile alakalı kendim yaşadığım deneyim üzerinden örnek vererek bir önceki yazımızda dile getirdik. Aslında çoğu markaların çalışma sistemleri hemen hemen aynıdır. Tabi bunun yanında bayilikten önce şart olarak teminat isteyen, sizin üzerinizde kayıtlı bir emlağın ipotekini isteyen markalar da çoktur. ben kendi alanım olan giyim ile alakalı bir markanın çocuk giyimi(Bücürük)  olan bir markanın çalışma sistemini gördüğüm için anlattım. Markanın  bir süre bayiisi olarak çalıştıktan sonra bayilikten çıktım ve sonra kendi yoluma devam ettim.Bu markanın bana faydası yeni açıldığım için kısa sürede tanınmama sebep oldu avantajım oydu. Ama bazı markalar var ki bırakırsan iş yapamazsın atıyorum bir spor ayakkabı markasının bayisi oldunuz örneğin Lescon bayisi oldunuz ve onun ürünlerini ayakkabılarını satıyorsunuz. insanlar siz marka sattığınız için size gelirler ama markayı bırakıp ismi cismi belli olmayan bir markanın ayakkabısını satarsanız kimse sizden alışveriş yapmaz en azından cironuz çok düşük olur. onun için bazı markaların bayiliği sayesinde varsınız. o zamanda markanın sayesinde varsınız bırakma şansınız yok giyimde bırakabilirsiniz ama spor mağazası işletirseniz bırakma şansınız yok ancak başka markaya geçersiniz. Tabii her marka kolay bayilik vermez. Bayilik şartları olan markalar vardır. mesela bazıları bayilik bedeli para alırlar bir sefere mahsus hemde yüksek miktarda, her markanın farklı bayilik şartı vardır ama genelde ise şartları şunlardır. mağazanın büyüklüğünün belli bir büyüklükte olmasını şart koşarlar. Ana bayiliklerde kendileri gelip ürünü yerleştirip; reyonu ve dizaynı kendileri düzenlerler. Bahsettiğim spor markaları banka teminatı isterler yoksa yukarıda anlattığım gibi daire veya başka bir emlağın ipotekini alırlar. onuda size vadeli ürün verdikleri için eğer bir yanlış yaparsanız diye karşılığında onu koz olarak tutarlar.

5 Şubat 2014 Çarşamba

MARKALARIN İBNELİKLERİ

         Biraz argo bir başlık oldu ama hak etmiyorlar da değil :) .  Varsayalım ki kornır bayii siniz marka ile anlaşıp kar marjınız, çalışma şekli, ödemeler  ile alakalı mutabakata vardınız. Geriye sezonunda mal almaya kaldı markaların hemen hepsinde ilk başladığınızda çok ilgilenip ve ilk ürün grubunu açılışa özel olması ve sizi cezbetmek için normal fiyattın yarısına verirler ne zaman ki normal sezona girdin o zaman çalışma şekillerini iyi kavramaya başlıyorsunuz. Mesela sezon başında davet ederler genelde bir kokteyl ile yeni sezonu tanıtırlar ve size davetiye gönderirler. herkes orada kendi mağazasının bütçe ve büyüklük durumuna gör sipariş geçer ve sezon başı fiyatlar tuzludur çünkü marka sizden para kazanıyordur. bir iki parti mal size satarlar buda ortalama bir mağaza için giyim olarak yaklaşık 15 20 bin lira demek  ve siz mal aldıktan sadece 20 gün sonra pat %30 indirim oldu derler buda size cazip gelecek daha önce aldığınız ürünü bu sefer %30 daha indirimli alıyorsunuz diye yükleniyorsunuz mala. Siz yükünüzü iyice aldıktan yaklaşık bir 20 gün sonra pat diye % 50 indirim oldu daha önce ilkin normal fiyata aldığınız ürünü bu sefer yarı fiyatına alabilirsiniz bu daha cazip gelecek. ve siz farkında olmadan mağazanızı olur olmaz ürünlerle tıka basa mal dolduruyorsunuz. ve son bomba sezon sonu bahanesi (daha sezon ortasındayken) depo temizleme, önceki sezon adı altında bu defa % 70 indirimle size yeni bir grup ürün daha satarlar yani zorla değil cazip geldiği için kendiniz alırsınız. çünkü örnek vermek gerekirse daha önce 10 lira aldığınız bir ürünü 3,33 liradan alacaksınız buda geçekten çok cazip. Tabii tüm bunları okurken ben sezon başında çok az mal alırım sonra şöyle böyle yaparım dediğinizi duyar gibiyim. Ama nafile ben aynısını yaptım onların uyanıklığına kendi uyanıklığımla cevap verdim yani sezon başında çok az formalite icabı mal aldım farklı gerekçeler öne sürdüm indirim olunca biraz daha tam indirim olunca yüklendim farkına varınca uyardılar       bu şekil çalışamayız dediler. devam ettim sezon başında en az bu kadar mal alman gerek dediler onu da bir şekilde atlattım gene biraz daha artırarak az mal aldım ama baktılar baş edemiyorlar kar marjımı değiştirdiler. Bende bayiliği bıraktım............

1 Şubat 2014 Cumartesi

MARKA BAYİLİĞİ

               Markaların çalışma sistemlerinden biraz bahsedelim; öncelikle marka veya şahıs firma herkesin amacı para kazanmaktır. Yani bayiliğe daha çok önem veren markalar aslında parayı bayilerinden kazanıyorlar. Bazı markalar bayiilik vermeyip kendi şubelerini kendileri açıp bayiilik vermiyorlar. Ama çoğu bayiilik veriyor bu bayiliklerin çeşitleri var. Ana bayii, korner bayii vs. vs. gibi isimler adı altında farklı çalışma sistemleri olan bayilikler vardır. Örnek vermek gerekirse ana bayilik alındığında sadece o markanın ürünlerini satabilirsiniz. başka hiç bir firmaya ait ürün bulunduramaz sınız. Kar marjı diğer bayiliklere göre biraz daha iyidir. Ama bundaki sıkıntı yanında başka ürün satamıyorsunuz; korner bayilikte öyle değil korner(kornır) bayiliğini aldığınız firmanın ürünlerini ve o firma da olmayan ürünleri başka bir firmadan bulundurabilirsiniz hatta olan ürünleri de çaktırmadan bulundurabilirsiniz çok fazla üstünde durmuyorlar. Kornır bayiliğin kar marjı ana bayilikten biraz daha düşüktür. Mesela 29,99 etiketli bir ürünü kornır bayii olsanız marka bu ürünü 17 liradan ana bayii olsanız 15 liradan size toptan satışını yapar ama o ürünü müşteri etiket fiyatına almıyor indirim istiyor yani siz muhtemelen o ürünü 25 liradan satacaksınız. Anlayacağınız kornır olsanız o üründen 8 lira  ana bayii olsanız 10 lira kazanacaksınız. Tabii ki ben burada olayı anlaşılması için basit bir dille  anlattım normalde oransal olarak telaffuz ediliyor bu kar marjları(1.80,1,50) gibi.

29 Ocak 2014 Çarşamba

KURULUŞ HİKAYEMİZ 4

              Şuan 2014 yılının ocak ayının son iki günündeyiz ve 3 ay sora birleştirilmiş mağazamızın ikinci yılını dolduracağız. 2013 senesi bizim için bereketli bir yıl olarak geçti. Ancak 2014 ten o kadar umutlu değilim niye bilmiyorum. Mağazamız iki dükkandan oluştuğu için doğal olarak iki kapısı mevcut. Kışın en soğuk iki ayında bir kapıyı kapatıp tek kapı ile idare ediyoruz. Yaptığımız ciroları her ay ve yıl sonunda detaylı olarak incelerim istisnalar dışında her yılın bir ayın cirosu bir önceki yılın aynı ayının cirosunu %10 artarak geçer. Buda her yıl % 10 büyüdüğümüzü gösterir. Eğer düzenli kayıt tutulursa gelişiminizi takip edip ona göre hareket edebilirsiniz. Bu arada iş yerimizin nakliye sorununu gidermek için 2011 yılının sonlarında opel Corsa 2006 model bir araba dahil ettik. Size küçük bir araç olarak gelebilir ama İstanbul trafiğinde gerçekten işinizi en iyi gören ve koltuklarda hesap edildiğinde çok mal alan bir araçtır. Niye araç lazım çünkü her haftanın neredeyse iki günü piyasa dan ürün alınıyordu buda 40 liradan hafta da 80 lira ediyordu nakliye araçlarının tutarı. Bir sonraki yazımda markaların çalışma sistemlerini ve bayiilik şartlarını ele alacağım.

27 Ocak 2014 Pazartesi

KURULUŞUMUZ 3

                Mağazamızın ismi JUJİ olmadan önce yani isim PİNOKYO iken yan tarafımdaki mağazayı benden ayrılan ortağım devir almıştı iki yıl çalıştırdıktan sonra başka birine devir etmişti. Oda yaklaşık 1 yıl çalıştırdıktan sonra orayı; 2012 yılının nisan ayında ben devir aldım. Aldıktan sonra; aradaki duvardan 3,5 metre genişliğinde geçiş yeri yaptırdım duvarı kırarak. yani tek mağaza olarak işletmeye başladım. Bir bölümünde çocuk bir bölümünde bay ve bayan ürünleri bulundurdum. Ancak daha sonra bayan ürünlerinde daha iyi satış yapınca bir olan  bayan eleman yerine iki bayan eleman çalıştırmaya başladık ve çocuk ürünlerini elimizden çıkarmaya karar verip hiç çocuk ürün almamaya başladık sünnet takımı ve takım elbise hariç. Bir süre sonra erkek ürünlerini bayan ürünlerinin bulunduğu bölümden alıp çocuk bölümüne yerleştirdik ve o bölüm sadece bayan oldu; diğer bölümde erkek ve çocuk bölümü oldu. Daha rahat oldu çünkü bayanlar erkeklerle yan yana olan kabinlerden rahatsız oluyorlardı.Her bölümün kendine ait kabini ve mağazaların arasında yarısından çok duvar olduğu için sıkıntı giderildi. iki mağazayı tek mağaza haline getirirken o arada dış cephe giydirmesini ve tabelayı (JUJİ) yaptırdık. Halen çocuk ürünlerinin %30' u elimizde ve aldığımız fiyata vererek elimizden çıkarmaya çalışıyoruz. 

26 Ocak 2014 Pazar

KURULUŞ HİKAYEMİZ 2

                Devam edersek; PİNOKYO ismi ile yaklaşık 2,5 yıl çalıştıktan sonra 2011 yılının ortalarında mağazamızın dış giydirmesini ve tabelasını yaptırdım. Bu arada yakında çocuktan çıkacağımı ve yetişkin giyime girmek istediğimi de düşünerek mağazanın ismini yetişkine de hitap eden ve daha önceki ortağımın kullandığı ismi yani JUJİ ismini tabelaya koydum ve mağazamızın ismi JUJİ oldu.Tabii giydirmeyi şık ahşap desenli ve ışıklı kabartma harf olarak yaptırdım. Normalde pahalıdır ama malzemeyi üreticiden alıp işçilik ücretini verdim yani bana 3500 'e mal oldu normalde bir kaç firmadan fiyat aldığımda en ucuz fiyat 5500 dü. çocuk giyimi neden bıraktığımı anlatayım; ilk başlarda cadde de tek çocuk mağazasıydım yapılan ciro dükkanın kendisine ,büyüklüğüne, yüksekliğine, konumuna göre iyiydi ama daha sonra caddenin giriş kısmına biraz uzak ama gene de etkileyen bir AVM (alışveriş merkezi) açıldı haliyle işlerimizi az da olsa etkiledi. Bu da yetmedi bir yıl sonra caddemizin hemen üst tarafına mağazama 200 metre uzaklıkta başka ve büyük bir AVM daha açıldı ve %80 çocuk markaları barındırıyordu. Haliyle işimizi etkiledi. Zarar etmedik o dönemlerde ama kazanamadık AVM lerden sonra. Bende markaların satmadığı gruplara yönelmiştim mesela çocuk abiye, çocuk klasik ve spor takım elbise, kumaş pantolon, sünnet takımları,klasik gömlek ve benzeri ürünlere yönelmiştim. Bunun yanında resmi bayramlardan önce okulları gezip 23 nisan gibi bayramlarda bir sınıfın etkinliğinin kıyafetlerini temin ediyordum.